Tesettür Risalesi ışığında; hanımlar neyi, nasıl giymeliler, tesettürden maksat nedir? – Mesken

Tesettür Risalesi ışığında; hanımlar neyi, nasıl giymeliler, tesettürden maksat nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

 

Tesettür Risalesinin gayesi; farz olan örtünmenin sebeplerini ve hikmetlerini beyan ve izah ederek, hanımları bu noktada ikna ve örtünmeye teşvik içindir.

Tesettür; bayanların ve erkeklerin mahrem yerlerini Allah’ın emrine uygun bir şekilde örtmesidir. Fıkıh kaynaklarında bu örtünmenin şekli ve nasıl olacağı tafsilatı ile anlatıldığı için, Üstad Hazretleri bu kısmı onlara havale ederek, tesettürün hikmetlerini aklı tatmin edecek bir şekilde izah ve ispat ediyor.

Risale-i Nurlar bir iman ve ahlak tefsiridir, fıkıh kaynağı değildir. Bu sebeple fıkha dair konulara girmemiş, bu konuları ehline havale etmiştir. Hal böyle iken, neden Risale-i Nurlar tesettürün fıkhi kısmından bahsetmiyor demek çok yanlış olur.

İslâm’a göre kadının giyiminde dikkat etmesi gereken hususları şöylece sıralayabiliriz:

– Kadının kıyafeti; genel olarak (el ve yüz dışında) bütün vücudu örtmesi gerekir. Giyilen örtü; saçları da içine alacak şekilde bütün vücudu kapamalıdır.

– Elbise vücut şeklini belli etmeyecek şekilde bol olmalıdır. Kadının dar, yırtmaçlı ve kısa elbise giymesi dinimizce yasaklanmıştır.

Çarşaf ve pardösü altına giyilen, buluz ve gömleklerin dar olmasında bir sakınca yoktur. Ayak topuklarını örtecek uzunlukta ve yerde sürünmeyen kıyafetler ideal giysilerdir.

– Müslüman kadınların giysisi, Müslüman olmayan kadınlarınkilere benzememelidir. Peygamberimiz Efendimiz (asm.) bir hadislerinde: “Bir topluluğa benzemeye çalışan kişi, benzemeye çalıştığı toplumdandır.” (Ebu Davud, libas, 4) buyurmuş, giyim hususunda da onları taklit etmememizi açıkça beyan etmiştir.

– Müslüman bir hanımın kılık ve kıyafeti, gösterişten uzak ve sade olmalıdır. Bir kadının giyimi onu gurur ve kibre götürmemelidir. “Kibirden dolayı elbiselerini sürüyen kimseye, Allah kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmaz.” (Buhari, libas, 20; Müslim, libas, 42, 4)

– Elbiseler sade ve güzel olmalı ancak, dikkat çekici özellikler taşımamalıdır. Peygamber Efendimiz (asm.) şöyle buyurur: “Giyimde sadelik, imandandır.” (Ebu Davud, Tereccül, 2)

Kadın dışarı çıktığında giydiği elbiseye, erkeklerin nazarlarını celbetmemelidir. “Evleriniz de oturun, ilk cahiliye devri kadınlarının açılıp saçıldığı gibi açılıp saçılarak yürümeyin.” (Ahzab Suresi, 33/33) ayeti kerimesi hanımların kapanmalarını emrederken, zaruret olmadan çarşı ve pazarda dolaşmamalarını ve vakarlarını muhafaza etmelerini tavsiye buyurmuştur.

  • Müslüman’ın kılık ve kıyafeti düzgün ve çok temiz olmalı; başkalarını rahatsız edici pejmürde bir halden kaçınmalıdır. Kıyafetin temiz olması, aynı zamanda ibadet etmenin de şartlarındandır. Zira “Temizlik imandandır.”

Resulullah Efendimiz (asm.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyururlar: “Ashabım! Sizler mümin kardeşlerinizin yanına varacaksınız. Binaenaleyh bineklerinize dikkat ediniz. Kıyafet ve elbiselerinizi düzeltiniz ki insanlar arasında parmakla görülebilecek gibi olasınız. Çünkü Allah çirkinliği, çirkin söz söylemeye özenenleri sevmez.” (Riyazüs salihin,11/196)

– Hanımlar dışarı çıkarken, erkekleri cezp edici kokular sürünmemelidirler.

– Elbiseler, insanı soğuk ve sıcaktan koruyacak özelliklere sahip olmalıdır. Hanefî fukahâsı; “Mükellefin (erkek ve kadının) avret mahallini örtecek, sıcak ve soğuktan gelebilecek her türlü zararı ortadan kaldırabilecek şekilde giyinmesi farzdır” hükmünde müttefiktir.

Bayanlarda tesettürün farz olan iki rüknü vardır; birisi el ve yüz hariç vücudun her yerini örtecek şekilde giyinmektir. Diğeri ise, vücut hatlarının belli olmayacak şekilde elbisenin bol olmasıdır.

Örtünme şekli coğrafi ve kültürel şartlara göre değişir. İslam bu hususu insanların kültür ve örfüne havale etmiştir. Bazı insanların bir yerel örtünme biçimini bütün örf ve coğrafyalara dayatması, “böyle olacak, bundan başkası olmaz” demesi, doğru değildir.

Müslümanlar yaşadığı coğrafyaya göre elbiselerini seçerler. Arabistan’da yaşayan bir Müslüman ile kuzey kutbunda yaşayan bir Müslüman’ın aynı özelliği taşıyan elbiseyi giymesi mümkün değildir. Ama elbiselerde aranan ortak özellik; elbiselerin, vücut hatlarını belli etmeyen bollukta olmasıdır. Hususen yaz aylarında tesettüre daha ziyade dikkat edilmelidir.

 “Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar.” (Nur Suresi 24/31) âyetinde ifade edildiği gibi; namahremlerin nazarlarını celbedici sesler çıkaran topuklu ayakkabılar giyinmemeli.

Selam ve dua ile…

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn