Yüreklerin inanç dolu fenerleriyle aydınlatılan yolda, hizmet edenlerin karşılaştığı üçüncü afet; İSTİŞARESİZLİK.
İnsanların kendi ilim, idrak ve marifetlerine güvenip müstakil hareket etmeleri ne kötüdür. Halbuki hizmet insanının en mühim bir vasfı, istişare etmektir ve Kur’an’a göre istişare, mümin cemaatin en belirgin alametlerinden birisidir. İşte bu sebeple, Kur’an’da istişare, namaz ve zekat ile aynı safhada zikrediliyor: Onlar namazlarını ikame ederler, meşveret ederler ve kendilerine ihsan ettiklerimizden infak ederler. (3) O yüzden istişare etmeyen kimsenin yanılma payı, ne kadar alim ve bilge olursa olsun, düz fakat her meseleyi meşveretle ele alan zattan daha yüksektir. İşte bu yüzden en akılı insan, meşverete en çok hürmet gösteren ve istifade eden kişidir. İş ve planlarında kendi fikirleriyle yetinen ve sözü dinlenmediğinde içerleyenler, yine büyük bir riski omuzlarında taşıyanlardır.